Sancak - Ev Gibi
Yeniden gitmeni görsem, bu defa arkamı dönmem.
Basarım kalbimdeki tüm kırıklara.
Öyle bi gitmekti ki bu,
Sanki bi nispetti bu sokaktaki tüm ayrılıklara.
Sanki şehirden büyüktü yaram,
O an çökünce kaldırımlara.
Ölsem de gülümserdim,
İnan değerdi yanımdayken attığın adımlara.
Bu kadar uzaktan gülüşünü izleyemem ki.
Yeniden bize 'biz' diyemem.
Tuhaf ama sarılırım elbet seni görsem.
Ama nefretimi de gizleyemem.
Beni nasıl ve kimde unuttuğunu bilemem.
O yüzden 'Hatırla ve sev yine.' diyemem.
Her şeye rağmen,
Yine de bi başkası kalbimi söker ama giremez.
Uzaktan gören eve döndüm sanar.
Neresinden dönsem zarar.
Üzgünüm iyileşmedi açtığın yara.
Yaşamadan öl ki yaşattığını bana, iyi ol.
Bunun aksini kaldıramam.
Yine ben mi bu kendini kandıran adam?
İyi bak bu yarattığın adama.
Değdi mi gidip beni sattığın adama?
Seni bildim ev gibi, daha geri dönemem.
Acıtır dikenlerin, sarılıp düzelemem.
Beni koydun omzuna, kimi sevdin bilemem.
Sana küskünüm gibi ama nefret edemem.
Kaderime söyle; ömrümün kalanını yanına bıraksın.
Unuturum her şeyi, yeter ki saçları gözümü kapatsın.
Bi evimiz olsun. Kedi ve köpekler kapımıza yatsın.
Güneşe gerek yok, gözlerinde doğup yine gözlerinde batsın.
Sensiz geçen her gün daha uzun gibi bana bin seneden.
Ferhat’a Mecnun’a şaşıranlar, bir de bizi bilse ne der?
Ters yön bile olsa kader demişim senin gittiğin yöne ben.
Gülüşümle gözümdeki yaşların toplamı sen eder